içeri girdi.
karın ve basen bölgesindeki fazlalığı, daracık eteğiyle kamufle edebileceği yanılgısına düşmüş bir optismistti misafirimiz.
"üst kat açık mı?" diye sordu.
"ne aradığınıza bağlı?!" dedim.
"yurtdışında genelde üst katlarda da kitap oluyor da" dedi.
"ülkemizde de çok güzel üst katlar mevcut ancak bizimkini ofis olarak kullanıyoruz." dedim.
"ben aslında yay-sat'a gelmiştim ama 2'de açılacakmış, buralarda vakit geçirebileceğim bir cafe var mı?" şeklinde sadede geldi.
kibarca gülümseyip fransız sokağına yönlendirdim kendisini.
dev şalını başına dolayıp, yeni "üst katlara" yelken açtı.