böyle görgüsüzlük gibi değil gibi belki ama çok sevindim lan! idil roma'dan döndü ve gelirken bi ton hediye getirdi!!1!BİR! :)
1 Ekim 2011
29 Eylül 2011
#new52
DC'nin yeni evreni ve yeni 52'si son haftasını da geride bırakıp raflardaki yerini topluca aldığına göre, genel bir değerlendirme yapmanın vakti de geldi demektir.
... ama şuan benim vaktim yok onu sonra şeyapalım.
(ehahaha böyle şeyler yazıyo di mi blog'una? "bişeyler yazmak lazım ama vaktim yok şimdi" ehuhehaaheha)
... ama şuan benim vaktim yok onu sonra şeyapalım.
(ehahaha böyle şeyler yazıyo di mi blog'una? "bişeyler yazmak lazım ama vaktim yok şimdi" ehuhehaaheha)
20 Eylül 2011
17 Eylül 2011
batwoman #1 (the new 52)
tamam batwoman #1 iyiydi hoştu. detective comics'in kaldığı yerden devam resmen; batwoman elegy cildini okumuş olmakta fayda var "n'oluyo lan?" dememek için vs vs ama ben daha dandik bi şeye takıldım hehe devamlıklıkta sıçış var. şöyle ki:
görüldüğü üzre bette kane üniformasını/kostümünü giyer iken memişler ortada yani içine bişi giymemiş. ancaaaaak sonrasındaaağ üniformasını çıkarırken ne görüyoruz?! gri bir bişey! bi sütyen (sous-tient?) bir efendime söyleyeyim "sports bra" var o memişleri gözlerden sakınan.
sevgili J.H. Williams III seriyi hem yazıyor hem de çiziyorsun. saygı duyuyorum tamam ama bak olmamış işte! atlıyosun böyle şeyleri. olmuş mu şimdi bu? hadi sen atladın, senin editörüne neden para veriyolar arkadaşım? ne bu insanın mesaisi? bi onu de bana. de onu bana bi!
görüldüğü üzre bette kane üniformasını/kostümünü giyer iken memişler ortada yani içine bişi giymemiş. ancaaaaak sonrasındaaağ üniformasını çıkarırken ne görüyoruz?! gri bir bişey! bi sütyen (sous-tient?) bir efendime söyleyeyim "sports bra" var o memişleri gözlerden sakınan.
sevgili J.H. Williams III seriyi hem yazıyor hem de çiziyorsun. saygı duyuyorum tamam ama bak olmamış işte! atlıyosun böyle şeyleri. olmuş mu şimdi bu? hadi sen atladın, senin editörüne neden para veriyolar arkadaşım? ne bu insanın mesaisi? bi onu de bana. de onu bana bi!
etiketler
batwoman,
comics,
çizgi roman,
dc comics,
the new 52
6 Eylül 2011
marvel vs dc
iaddialı başlık ama içerik o kadar iddialı değil baştan uyarayım.
aslında marvel'ın thor'u film olduğundan beri ona buna anlattığım, durmadan dert yandığım şeyi kısaca şuraya da yazayım dursun hevesi bu.
kısaca fikrim şu:
marvel çizgi romanlarının sinema uyarlamalarında, hikayedeki aşk unsurunun fazlaca ön planda tutulması vedahi o koskoca filmlerin boktan finalleri. dev "superhero"ların neredeyse ağızlarından dökülecek "ne yaptıysam şu hatun içi yaptım", "bu kadın olmasa benden bir bok olmazdı", "işte şu kız sayesinde dünyayı kurtardım ben aslında" tarzı o boktan finallerden bahsediyorum evet.
odin gelir "thor evladım, seni şu kız adam eti resmen" der. thor heimdal'a koşar "abi şu dürbünnen bi baksana benim hatun napıyo" der. ve final. yuuuh artık!
karıya kıza kitlenmekten iş yapamaz olur, elden ayaktan düşer marvel kahramanı. hayır amerika'yı ve dolayısıyla dünyayı kurtarmak gibi bir görevleri(!) olmasa neyse!!
oysa dc comics uyarlamalarında durum çok farklı. daha bir olması gerektiği gibi sanki. çizgi romanın özüne daha bir sadık gibi. tamam illa ki var bunlarda da aşk-meşk geyikleri ama marvel uyarlamalarında olduğu kadar ön planda ve belirleyen bir unsur olarak değil. kahraman kızın gönlünü çalar bir öpücük kondurur ne bileyim kızcağızı iki kurtarır bitti gitti. neden? çünkü dc kahramanının daha ulvi amaçları vardır. dünyayı kurtarması gerekmektedir. yeri geldiğinde bu uğurda kendini feda dahi edecektir.
marvel kahramanı hastası olduğu hatunun gönlüne giden yolda ölebilir, dc kahramanı ailesini/ülkesini/sektörünü(!) kurtarmak için ölümü göze alır. aralarında fark buymuş gibi yani özellikle son dönem uyarlamalarında. bu da benim canımı sıkan kısım. yoksa "görsel olarak da marvel uyarlamaları çok dandik lan" gibi bir iddiam, bir fikrim, bir duruşum, bir gözlemim yok.
daha geçtiğimiz hafta vizyona giren green lantern ile bu hafta sinemalarda boy gösteren captain america'yı -ya da belki geçtiğimiz ay gösterimde olan thor'u- bir de o gözle mi izlesen acaba?
aslında marvel'ın thor'u film olduğundan beri ona buna anlattığım, durmadan dert yandığım şeyi kısaca şuraya da yazayım dursun hevesi bu.
kısaca fikrim şu:
marvel çizgi romanlarının sinema uyarlamalarında, hikayedeki aşk unsurunun fazlaca ön planda tutulması vedahi o koskoca filmlerin boktan finalleri. dev "superhero"ların neredeyse ağızlarından dökülecek "ne yaptıysam şu hatun içi yaptım", "bu kadın olmasa benden bir bok olmazdı", "işte şu kız sayesinde dünyayı kurtardım ben aslında" tarzı o boktan finallerden bahsediyorum evet.
odin gelir "thor evladım, seni şu kız adam eti resmen" der. thor heimdal'a koşar "abi şu dürbünnen bi baksana benim hatun napıyo" der. ve final. yuuuh artık!
karıya kıza kitlenmekten iş yapamaz olur, elden ayaktan düşer marvel kahramanı. hayır amerika'yı ve dolayısıyla dünyayı kurtarmak gibi bir görevleri(!) olmasa neyse!!
oysa dc comics uyarlamalarında durum çok farklı. daha bir olması gerektiği gibi sanki. çizgi romanın özüne daha bir sadık gibi. tamam illa ki var bunlarda da aşk-meşk geyikleri ama marvel uyarlamalarında olduğu kadar ön planda ve belirleyen bir unsur olarak değil. kahraman kızın gönlünü çalar bir öpücük kondurur ne bileyim kızcağızı iki kurtarır bitti gitti. neden? çünkü dc kahramanının daha ulvi amaçları vardır. dünyayı kurtarması gerekmektedir. yeri geldiğinde bu uğurda kendini feda dahi edecektir.
marvel kahramanı hastası olduğu hatunun gönlüne giden yolda ölebilir, dc kahramanı ailesini/ülkesini/sektörünü(!) kurtarmak için ölümü göze alır. aralarında fark buymuş gibi yani özellikle son dönem uyarlamalarında. bu da benim canımı sıkan kısım. yoksa "görsel olarak da marvel uyarlamaları çok dandik lan" gibi bir iddiam, bir fikrim, bir duruşum, bir gözlemim yok.
daha geçtiğimiz hafta vizyona giren green lantern ile bu hafta sinemalarda boy gösteren captain america'yı -ya da belki geçtiğimiz ay gösterimde olan thor'u- bir de o gözle mi izlesen acaba?
etiketler
captain america,
comics,
çizgi roman,
dc,
marvel,
sinema,
thor
ben böyle boktan blog görmedim. hayır çok boktan bloglar gördüm ama böylesine az rastlanır. nadirdir böylesi. bunun gibisi zor bulunur bak.
hayır zaten şu blogu ilk açtığım günden beri asla oturup başına uzuuun uzun yazmışlığım yok. 3-5 ayda bir takılıyodum işte kendimce kısa kısa; kaldı ki sözlük vardı o zaman da ve yine duruyodu bu blog böyle manasızca.. ama şu twitter peydah olduğundan beri daha da manasız bi' biçimde duruyo' bu burda.
öyle.
bil istedim.
hayır zaten şu blogu ilk açtığım günden beri asla oturup başına uzuuun uzun yazmışlığım yok. 3-5 ayda bir takılıyodum işte kendimce kısa kısa; kaldı ki sözlük vardı o zaman da ve yine duruyodu bu blog böyle manasızca.. ama şu twitter peydah olduğundan beri daha da manasız bi' biçimde duruyo' bu burda.
öyle.
bil istedim.
19 Ağustos 2011
yorum farkı
gelen binlerce yoruma, çok yoğun bir şekilde çalıştığım dolayısıyla inanılmaz derecede meşgul olduğum için yanıt veremiyor ve çok üzülüyordum nicedir. bu yüzden yorum olayını kapamayı uygun gördüm.
(buraya atlı yalanlı sikli mikli atasözü gelecek)
(
17 Ağustos 2011
tūrangawaewae
Horrocks has said of the book: "It's a story about comics — their history and poetry — and also about what we New Zealanders call 'tūrangawaewae' — having a place to stand in the world — a kind of spiritual home. Hicksville is my way of creating such a home for comics."
http://www.rob389.com/hicksville-dylan-horrocks/dp/tr/11/9781770460027
etiketler
comic book,
çizgi roman,
grafik roman,
graphic novel
10 Nisan 2011
13 Mart 2011
RASL n'oluyor?
film oluyor. çok net.
yakın zamanda türkçe çevirisiyle ülkemizde de (böyle söyleyince bi' garip durdu -ülkemiz-) yayınlanmaya başlayan Bone var elde, onu bir aklında tut heh. sonra Bone'un yazarı\çizeri herbi' boku Jeff Smith var, onu da tut aklında. e bu adamın tek işi Bone değil ya, bir diğer serisi RASL var. hah işte o sinemaya uyarlanıyor!
son sherlock holmes uyarlamasının yapımcısı olan Lionel Wigram RASL'ın film haklarını satın almış; dolayısıyla film bir Warner Bros. yapımı olacak.
etiketler
bone,
burç üner,
comics,
çizgi roman,
jeff smith,
marmara çizgi,
robert downey jr.,
sherlock holmes,
sinema
11 Mart 2011
6 Mart 2011
5 Mart 2011
çapa'dan yeni çizgi roman: GORAJUN!
"GORAJUN!!!
Gerisayım başladı! Mart ayı sonunda Çapa Çizgiroman Grubu'ndan yeni bir albüm raflarda yerini alacak; GORAJUN !
160 sayfalık renkli albüm, Çapa'nın bilimkurgu evreninin temelini atıyor. Dünyaca ünlü bazı çizerlerin de pinup yorumlarıyla destek verdiği çalışma, HOZ COMICS ile yaptığımız ortak çalışmaların ikinci ayağını oluşturuyor. Ve bu son değil.
Anlatacak daha çok hikayemiz var :)
Posted by YildirayCinar at 10:26 AM"
( via www.capacr.blogspot.com )
Gerisayım başladı! Mart ayı sonunda Çapa Çizgiroman Grubu'ndan yeni bir albüm raflarda yerini alacak; GORAJUN !
160 sayfalık renkli albüm, Çapa'nın bilimkurgu evreninin temelini atıyor. Dünyaca ünlü bazı çizerlerin de pinup yorumlarıyla destek verdiği çalışma, HOZ COMICS ile yaptığımız ortak çalışmaların ikinci ayağını oluşturuyor. Ve bu son değil.
Anlatacak daha çok hikayemiz var :)
Posted by YildirayCinar at 10:26 AM"
( via www.capacr.blogspot.com )
etiketler
comics,
çizgi roman,
hakan tacal,
hoz comics,
mahmud asrar,
yıldıray çınar
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)